27 Haziran 2012 Çarşamba

uluslararası insan hakları örgütleri son kesk operasyonunun ardından endişelerini ve taleplerini sıralayan bir bildiri yayınladı


ORTAK BASIN AÇIKLAMASI

TÜRKİYE: İnsan Hakları Savunucusu Osman İşçi derhal serbest bırakılmalıdır



Kopenhag, Paris, Cenevre 25 Haziran 2012 - Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Ağı (EMHRN) ve Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) ve Dünya İşkence Karşıtı Örgütü’nün (OMCT) ortak programları İnsan Hakları Savunucularının Korunması için Gözlem, Osman İşçi ile 58 sendika üyesinin keyfi gözaltına alınması ile ilgili en derin endişelerini ifade eder.



Alınan bilgilere göre EMHRN İcra Komitesi üyesi ve İnsan Hakları Derneği (İHD) üyesi ve eski çalışanı Osman İşçi, Ankara’daki evinde 25 Haziran 2012 sabahı Terörle Mücadele ekiplerince gözaltına alınarak Ankara Emniyet Müdürlüğüne götürülmüştür. Emniyet yetkilileri gözaltına kararının Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) “kentsel şubesi” olduğunu belirttikleri Kürt Toplulukları Birliği (KCK) adlı örgüte yönelik bir anti-terör operasyonlarının bir parçası olduğunu belirtmişlerdir. 2009’da başlayan bu operasyonlar aslında çoğunlukla barış taraftarı Kürt ve Kürt taraftarı aktivistleri hedeflemektedir.



Osman İşçi’nin yanı sıra, 52 sendikacının halen gözaltında olduğu, 3 kişinin hastalıkları nedeniyle polis sorgusunun ardından serbest bırakıldığı, hakkında gözaltı kararı alınan 2 kişinin ise arandığı bildirilmektedir. Polis yapılan operasyonlar sırasında 71 sendika yöneticisi ve üyesinin evininin yanısıra KESK, Eğitim-Sen, SES ve BTS sendikalarının genel merkezleri ile Ankara, Diyarbakır, İstanbul, Ağrı, Bitlis, Siirt, Adana ve Eskişehir’deki şubelerine baskınlar gerçekleştirmiştir.



İşçi, tanınmış bir insan hakları aktivisti olup özellikle azınlık hakları ve örgütlenme ve ifade özgürlüğü konusuna odaklanmıştır. Kendisi aynı zamanda KESK’e bağlı bir sendikanın üyesidir.

Osman İşçi ve gözaltına alınan sendika yöneticileri ve üyelerinin 27 ya da 28 Haziran tarihlerinde Savcılığa sevk edilmeleri beklenmektedir. Savcılık sorguları sonrasında serbest bırakılmalarına ya da Mahkeme’ye sevk edilerek tutuklu yargılanmalarına karar verilecektir.



Kuruluşlarımız, Türkiye’deki insan hakları savunucularını, özellikle Kürt sorununun barışçıl çözümünün savunulmasında yer alan İHD üyeleri, sendika üyeleri, avukat ve gazetecileri hedefleyen keyfi gözaltı ve adli tacize ilişkin devam eden politikayı kınamaktadır.



Aşağıdaki 12 İHD üyesinin uzun süredir adli tacizden muzdarip olduklarını ve halen duruşma öncesi göz altında tutulduklarını hatırlatırız: Sayın Muharrem Erbey ve Arslan Özdemir, Diyarbakır Şubesi Yöneticileri; Sayın Şerif Süren ve Orhan Çiçek, Aydın Şubesi Yöneticileri; Sayın Zana Aksu, Sayın Reşit Teymur ve Muhsin Beydoğan, Siirt Şubesi Yöneticileri; Sayın Abdulkadir Çurğatay ve Sayın Veysi Parıltı, Mardin Şubesi Yöneticileri; Doğubeyazıt Temsilcisi Şaziye Önder, Muş Şubesi eski Başkanı Mensur Işık ve Malatya Yöneticisi  Hikmet Kapancı.



Kuruluşlarımız, yetkililerden aşağıdakileri talep eder:

i. Tüm şartlarda Sayın Osman İşçi’nin ve aynı zamanda diğer gözaltındaki insan hakları savunucularının fiziksel ve psikolojik bütünlüğünün garanti edilmesi;<0}

ii. Sadece insan hakları aktivistlerinin cezalandırılmasını amaçladığından gözaltına alınmaların keyfi olması nedeniyle Sayın Osman İşçi ve aynı zamanda tüm diğer insan hakları savunucularının derhal ve şartsız serbest bırakılmalarını;

iii. Adli düzeydekiler dahil, Sayın Osman İşçi ve aynı zamanda tüm diğer İHD ve kamu çalışanları sendikası üyeleri ve genel olarak Türkiye’deki insan hakları savunucuları aleyhine olan tüm taciz eylemlerine derhal son verilmesini;

iv. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Savunucularının korunması Bildirgesi  hükümlerine, özellikle “Herkesin bireysel olarak veya başkalarıyla birlikte ulusal ve uluslararası düzeyde insan haklarının ve temel özgürlüklerin korunmasını ve gerçekleştirilmesini geliştirme hakkı vardır.” şeklindeki 1. maddesi ile ve “ Devlet, bu bildirgede amaçlanan hakların meşru kullanımı çerçevesinde şiddet, tehdit, misilleme eylemi, fiili veya hukuksal ayrımcılık, baskı veya diğer keyfi hareketlere karşı, bireysel olarak ve başkalarıyla birlikte hareket eden tüm kişilerin yetkili otoritelerce korunması için gerekli tüm önlemlerin alınmasını dikkatle izler.” şeklindeki 12. maddenin 2. fıkrası hükümlerine uymasını;

v. Daha genel olarak, tüm şartlarda, Türkiye’nin onayladığı uluslar arası ve bölgesel insan hakları belgelerine göre insan hakları ve temel özgürlüklere saygı göstermesini.



İrtibat kişileri:

EMHRN: Hayet Zeghiche: +32 2 503 58 87

FIDH: Karine Appy / Arthur Manet: + 33 1 43 55 25 18

OMCT: Isabelle Scherer: + 41 22 809 49 39

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder