22 Ağustos 2012 Çarşamba

roboski'li ailelerin gaziantep'teki saldırı ve roboski'deki kazaya ilişkin açıklaması


İNADINA BARIŞ, İNADINA İNSANLIK, İNADINA ADALET!!!

Bizler, 2011 yılının Aralık ayında yakınları TSK ya ait savaş uçakları tarafından bombalanarak katledilen Roboskili aileler olarak, yakınlarımız yanımızda olmaksızın geçireceğimiz ilk bayram  olan Ramazan bayramı süresince Roboski Şehitliğinde ADALET ve BARIŞ nöbeti tutacağımızı söylemiş, nöbetimizin ilk günü olan bayramın birinci gününde, Roboski Şehitliğinde yaptığımız bir basın açıklamasıyla, bayramların BARIŞ anlamına geldiğini ifade etmiş, bu vesile ile Barışa ve güvenli bir ortama ne kadar ihtiyacımız olduğunu da vurgulamıştık.

Nitekim 20.08.2012 tarihinde Gaziantep'te meydana gelen, sivillere ait alanda bomba yüklü aracın patlatılması sonucu insanların hayatlarınını kaybetmeleri  ve çok sayıda insanın ise yaralanması, daha öncesinde  vurguladığımız BARIŞ ve GÜVENLİ ORTAM ihtiyacının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Gaziantep'te meydana gelen elim olay, "acı" kavramını ziyadesiyle bilen insanlar olarak bizleri üzmüş, bununla birlikte kamuoyunda milliyetçiliğin körüklenmesi bizleri bir kez daha kaygılandırmıştır.

Gaziantep'teki bombalamanın hemen akabinde, daha ölü ve yaralı sayısı dahi bilinmeden siyasi parti binaları ateşe verilmiş, sosyal, yazılı ve görsel medyada milliyetçiliği tırmandıran açıklamalar ve yorumlar yapılmış, böylece Kürtler bir kez daha hedef haline getirilmiştir.

Kendilerinden duyarlılık ve sükuneti telkin etmesi beklenen gerek devlet, gerekse bazı siyasi parti temsilcileri soğukkanlılıklarını korumamış, yaptıkları açıklamalarla, şeytani bir yaklaşım olan etnik milliyetçiliği körüklemiş, sergilenen bu sorumsuzca davranışlar farklı kesimler arasındaki gerginliği tırmandırmıştır.

Bütün bunlara karşılık Roboskili aileler olarak kamuoyuna ve kamuoyu üzerinde etkili olabilecek herkese sesleniyoruz:

Yakınlarımızın katledildiği tarihten itibaren her fırsatta, bu ülkede herkesin eşit değerlendirildiği, İNSANIN merkeze konduğu, ADALETİN, BARIŞIN ve HUZURUN egemen olduğu bir ortamın sağlanması gerekliliğinden bahsettik.

Yaşadığımız acıların Kürt kimliğimizden bağımsız olmadığını, bu nedenle hemen her gün insanların ölmesine neden olan bu meselenin acil ve barışçıl bir biçimde, siyasi zeminde çözülmesi gerektiğini söyledik.

2011 yılında yakınlarımızın parçalanmış cesetlerini traktör römorklarında taşırken, yaşadığımız yerde çok sayıda asker olmasına ve haber vermemize rağmen bizlere yardım edilmemiş, yaralılarımız katır sırtlarında ölüme terkedilmişlerdi. Üstelik bütün bunlar olurken, askeri helikopterler üzerimizden geçiyordu. Bize yaşatılan onca büyük bir acıya rağmen hiçbir zaman intikam yemini etmedik!

Nitekim dün sabah saat 10.00 sularında, Roboski de rutin bir göreve çıkan askerlerin görevden dönerken, içinde  bulundukları minibüsün yoldan çıkarak devrilmesi üzerine, kabristanda şehitlerimiz için tuttuğumuz nöbeti bırakarak kadın, erkek, çocuk, genç, yaşlı demeksizin olay yerine hemen intikal ederek, kurtarma çalışmaları gerçekleştirdik. Bu çalışmalar sırasında minibüsün bizlerin de üzerine devrilmesi ve askerlerin üzerlerinde bulundurdukları patlayıcı mühimmatların patlaması riskine rağmen, yaraıları devrilen araçtan çıkarmak dışında bir şey düşünmedik. Çünkü bizim bütün çabamı,z bütün kimliklerinden bağımsız, insanlığı yüceltmek yönünde olmuştur.


Değerli kamuoyu;

İnsanı ayrıştıran, değersizleştiren, hele ki insan hayatını hiçe sayan hiçbir eylemin, hiç bir yaklaşımın hiç kimseye faydasının olmayacağının bilinmesini isteriz. Bütün yaşadığımız ve yaşamaya devam ettiğimiz acılara rağmen kararlı bir biçimde devam edeceğimiz bu mücadelemizin, bu ülke ve tüm dünya barışına hizmet etmesini umarız.

Roboskili aileler olarak, bu vesile ile Gaziantep'te sivillerin katledilmesine yolaçan saldırıyı kınıyor, bu saldırıda ve Roboski'de meydana gelen kazada hayatlarını kaybeden insanlara Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
                                                                                                                                                                  22.08.2012
                                                                                                                                                             ROBOSKİLİ AİLELER

3 Ağustos 2012 Cuma

ermenistan ve türkiye'den gençlere yönelik sosyal girişimciler programı için başvurular başladı



HASNA ( ABD), Youth Initiative Center ( Ermenistan), SOGLA ( Türkiye), Civic Developloment and  Partnership Foundation (Ermenistan) ve Habitat Kalkınma ve Yönetişim Derneği'nin işbirliğinde gerçekleştirilen " Young Armenian- Turkish Social Entrepreneurs Program" ın duyurusu aşağıdadır.   Program çerçevesinde, katılımcılar, 4 hafta boyunca yoğun bir eğitimin  ve Washington DC'deki sosyal girişmleri ziyaretlerin yanı sıra aynı zamanda Kasım ayının ortasında gerçekleştirilecek Global Girişimcilik Haftası'na da katılabilecekleri belirtilmiş. Program için son başvuru tarihi 10 Ağustos 2012'dir. 



Young Armenian-Turkish Social Entrepreneurs Program

Communities in Armenia and Turkey have had mainly adversarial interactions with each other for decades due to ongoing political tensions between their two governments. The lack of significant positive cooperation has reinforced many deeply negative perceptions that Turks and Armenians have of each other, with animosity particularly notable among youth who have grown up immersed in the narratives of preceding generations while living through the closure of the border and failed reconciliation attempts.
A rising segment of Turkish and Armenian youth are ambitious innovators who aim to use business skills and concepts to drive social change in their communities. These pioneers – social entrepreneurs – face significant challenges within each country, however, relating to a lack of resources, skills, and support for their efforts. As future business and civil society leaders, these diverse individuals can learn much from each other and serve as a bridge of innovative social impact between both societies. HasNa seeks to empower a network of young Armenian and Turkish social entrepreneurs who are dedicated to improving their region together. By supporting this generation of change, HasNa aims to make cooperation a creative, profitable, and sustainable venture.
HasNa and our partners will bring 12 young social entrepreneurs (6 Armenian, 6 Turkish) to Washington, DC in October-November 2012 for four weeks of business, marketing, and conflict resolution training, team building activities, site visits with organizations supporting social entrepreneurship, volunteer opportunities, and networking with their American counterparts. During the program, participants will live in pairs with American host families who reflect the economic, religious and cultural diversity of the country and model the virtue of volunteerism. Following the U.S. portion of the program, participants will return home to implement action plans developed during in Washington, DC. Participants will take part in cross-border study visits to experience the work of their counterparts firsthand, and will participate in events and workshops across both countries to promote youth social entrepreneurship and regional cooperation.
For more information and application form please click here
http://hasna.org/generation-of-change/apply/